Bay ve Bayanlar ile Canlı Sohbet
Sitesi


Türkiye'nin farklı bölgelerinden insanların bir araya gelerek sohbet ettiği, arkadaşlıklar kurduğu canlı sohbet odaları üzerinde sende hemen yerini al! Birbirinden eğlenceli ve kaliteli insanlarla sohbet et, arkadaşlıklar kur. Üstelik üyeliksiz ve ücretsiz şekilde sohbet edebileceğin bir ortam seni bekliyor.

Seviyeli insanlar ile Mobil Sohbet
Odalarının Adresi


Günümüzde teknolojisinin gelişmesiyle birlikte hayatımıza giren akıllı telefonlar iletişim yönünden bizlere büyük kolaylıklar sağlamışlardır. İnternet kullanımınında yaygınlaşmasıyla birlikte yeni insanlarla sohbet etmek, tanışmak bir hayli kolay olmuştur. Sizlere bu kolaylıkları sunan mobil sohbet odalarına hemen katılın.

CAM KIRIKLARI



CAM KIRIKLARI

Belki otuzbeş senedir Hanzade çiftiliğinde çalışıyordu Kahya Cemil…Doğup büyüdüğü bu çiftlik,gençlik yıllarından itibarende ekmek kapısı olmuştu…Kendi malıymış gibi önemserek yapardı bütün işleri…Bey in gözüne girme hevesinde olmamıştı hiçbirzaman,civar çifliklerin kahyaları gibi….Besmeleyle başladığı her günün,türlü yorucu işlerinin hakkındanda gelirdi evelallah…

Hanzadeler civarın en varlıklıklı ve en soylu ailesi olması sebebiyle,muhitte sözleri geçer nitelikte insanlardılar aynı zamanda.Herdaim diğerlerindende daha fazla hasat yapan çiftliklerinde,her geçen senede ayrı bir bereket olurdu….Cemil,yaşını alsada,kendini yorulmuş hissede Hanzadelerin ikincikuşağınada hizmet ediyordu o yıllarda…Şimdiki beyin babası Şehmuz ağa nın elinde yetişmiş,kendisini çocuklarından ayrı görmediği içinde herzaman minnetle anar ve tüm gücüyle çalışmaya devam ederdi,oğlu Şahin in beyliği zamanındada…..

Şahin bey fazlasıyla güvenir,itimat ederdi Cemil e…Hasat ın hesabı kitabı,tarlaların bakımı,işçilere yapılan ödeme işlerini hep kahya Cemil e bırakmıştı buyüzden…Uzun yıllardır,bu durum böyle gelmiş böyle gidiyorken,Şahin bey de,Kahya cemilde halinden memnundular…
************
Senelerin tecrübesiyle,yıllardır bereketli hasatlar yaptıkları tarlaların o sene kurak göstereceğini ve büyük bir kıtlık olacağını senenin başında,Şahin bey e söylediğinde,yine Cemil in sözüne itibar etmiş,”sen yapman gerekeni bilirsin kahya…”demiş,omzuna elini koyup gülümsemişti…

Ne kadar boş arazi varsa,nadasa bırakılanlar da dahil tüm araziyi sürüp,ekini ekmiş,diğer senelere oranla da iki kat daha fazla tarla ekilmi olmuştu sonraki günlerde….Yorucu ayların sonrasında,gerçekten de söylediği gibi büyük bir kıtlık başgöstermiş,ürün geçen seneye oranla yarı yarıya az hasat vermişti muhitte….Fakat tüm topraklara ekim yapıldığı için,yarı yarıya da hasat olsa,geçen seneye yakın bir hasat yapan Hanzade çiftliği,kahya Cemil in sayesinde etkilenmemişti bu kıtlıktan….Şahin bey in,övgü dolu sözleri,işini iyi yapmanın huzuruyla doldurmuştu içini…Kış yaklaşırken,yorucu ayları atlatmanın rahatlına da kavuşmuştu……
**********
Ambar ağzına kadar dolmuştu bereketli hasatla…Ürün bu kıtlıkta en üst taban fiyatı ne zaman bulursa,o zaman elden çıkarmayı düşünüp,ambarda bekletmeye devam ediyordu bu yüzden….

Fakat günler geçtikçe,ambarda eksilmeler hissetmeye başlamıştı kahya Cemil..Bir gün,iki gün,üç gün derken,artık iyice anlamıştı,hırsızların dadandığını…Gece çiftliğin bir köşesine saklanıp nöbet beklemeye başlamıştı…Gecelerce süren nöbetten sonra,düşündüğü olmamış, hırsızlarlarla karşılaşıp, yakalayamamıştı onları…Nöbeti bıraktığı gecenin sabahı,yine üründe eksilme görünce,artık hergece nöbet tutar olmuştu…Uyku uyumadan sabahlara kadar beklemek,artık günden güne yaşlanan vücudunuda yorar olmuştu….

Günler sonra Şahin bey bir hışımla,kulubesine geldiğinde ne olduğunu anlayamamıştı bile Cemil…
-“Kahya,nedir bu hal?Ürün günden güne eksilir…Yoksa benmi yanılırım?”diye sorular sorduğunda,
-“Bey im hırsız dadanmış herhal…Durumu anladığımdan beri,emin olmak için her gece nöbet tutuyorum…Ama kimseleri göremedim,ambar ın yakınında….”Cemil in sözlerine sert bir bakış atarak,sözlerine inanmamışçasına,geldiği gibi sinirle arkasını dönüp gitmişti sonrada…Bu hal kahya yı çok üzsede,Şahin bey e de inandıramadığını anlamıştı kendini…

Bir sonraki gün yine eksilmeyi hissetmişti Şahin bey…Ondan sonraki günde durum değişmemiş,artık suçlar bakışlarını iyice hisseder olmuştu bey in….Anlayabildiği tek şey bu işi kim yapıyorsa,tadıdık biri olmalıydıki,nöbeti bıraktığı anlarda,ambara girildiğinide iyice kavramıştı….Ertesi gün yirmidörtsaat ambarı gözlediğinde saklandığı yerden,hırsızlık olayı da yaşanmamıştı işte o an,daha çok inanmıştı çiftlikten birinin yaptığını bu işi….

Gecenin sabahına,Şahin bey,bir hışımla kulübesinin kapısına dikildiğinde,durumu ona anlatmak için söze başlayacakken,bağırıp çağırmaya başlamıştı….
-“Yazıklar olsun sana…Verdiğimiz emek gözüne dizine dursun…İnsan ekmek kapısına ihanet edermi?…Pılını pırtını topla defol çiftlikten….”
-“Ne diyorsun Şahin bey im?Söyle hele nedir suçumuz?”
-“Ne yüzsüzmüşsün be Cemil…Ambardan ekinleri senin çaldığını bilmediğimimi sanırsın?…Hiç öğrenemiceğimimi zannederdin?…Defol dedim sana…Bu gece toparlanıp,defolup gidin çiftlikten…”Bunca yıllık emektarını,anlamadan dinlemeden,birkaç kendini bilmez işçinin kulağına fısılfadığı iftiradan dolayı,hiç haketmediği şekilde kovmaktan bir an çekinmemişti….Cemil onca yılın onu yormadığı kadar,bu iftiranın bir gecede tükettiğini hissetmişti kendisini…Karısı ve iki çocuğuyla o akşam,eşyalarını at arabasına yükleyip sessizce çıkıp gittti çiftlikten…..

Hergece nöbet bekleyen Cemil den aman bulamayan hırısızlar,kahya dan kurtulup ekini rahatça çalabilmek için bu iftarıyı atmışlardı belliki…Şahin bey de bir anlık gafletle,onlara inanmıştı…

Ertesi akşam,ambarın kapısı yavaşça açılıp içeriye iki adam girmişti…Ellerindeki çuvallara buğdayları doldururlarken,oldukça rahat görünüyorlardı…Bir anda içerde bir tüfek patlayınca,korkuyla donup kalmıştı ikiside…
-“Kaldırın ellerinizi…Yüzünüzü dönün hele…”Adamın söylediğini yapıp,yüzlerini döndüklerinde,kahya Cemil i elinde bir tüfekle görmüşlerdi….Bir el daha havaya ateş ettiğinde,ellerindeki çuvalları korkuyla yere bırakmıştı hırsızlar….O sırada çiflikte seslerden uyanan ahali,ambara doğru kaşmaya başlamıştı…Dakikalar sonra,Şahin bey kapıdan girdiğinde,önceki gün Cemil i hırsızlıkla suçlayan iki kişiyi,yakalanmış olarak görünce,ne diyeceğini bilememiş yüzünü yere eğmişti….Yüzü kızarmış,baba yadigarı emektar kahyasından defalarca özür dileyip,tekrar işine dönmesi için onca dil dökmüştü o an pişmanlıkla….Cemil tüfeği,Şahin bey e uzatırken,
-“Altmış senem bu çiftlikte geçti bey im…Babana da,sanada elimden geldiğince,hizmet ettim…Ama asla haram a el uzatmadım…Bu iki kanı bozuk,kendi işlerini yürütebilmek için beni,sana yalan yere gambazladı bilirim…Ama sen bunca senelik kahyana,söz hakkı dahi vermede,atılan çamuru yakıştırdın….Şimdi,işin gerçeği ortaya çıktı,bana işine dön diyorsun…Şahin bey im,güven dediğin camdan bir köprüdür.O köprü yıkıldımı…Cam parçaları kırıldımı birdaha,biraraya getirilse dahi eskisi gibi sağlam olmaz….”deyip başı dik bir şekilde gece karanlığında,kaybolup giderken,Şahin bey hala yüzünü yerden kaldıramamıştı utancından….Yazar Suat



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir